Büruc Suresi – Büruc Suresi Meali – Burüc Duası
Büruc Suresi – Büruc Suresi Meali – Burüc Duası
Kur’an-ı Kerim’de birçok farklı sure bulunmaktadır. Bu surelerin her birinin farklı faziletleri ve okuyan kişiye yararları bulunur. Bunlardan birisi de Büruc suresidir. Pek bilinmeyen bir sure olmasına rağmen, birçok fazileti olan bu sure Kur’an’ın 85’inci suresidir ve Mekke döneminde nail olmuştur. Nuzul sırasına göre ise 27’inci suredir. Hz. Muhammed SAV efendimiz Mekke’de Müslümanlığı yayma çalışmaları esnasında akıl almaz işkencelere maruz kalmış, Müslümanlar o dönemlerde dinsizler ve puta tapanlar tarafından çok horlanmıştır. Hz. Muhammed SAV efendimize Hicret kararının çıkmasındaki en büyük etkende yapılan bu işkenceye varan tutumlardır. Hz. Muhammed SAV efendimizin dedesi Kureyş kabilesinin ileri gelenlerinden olduğu için zatlarına fiziksel bir işkence yapılmasa da gittiği bir yerde taş atılmış ve dişi kırılmıştır. Ancak ona inanan Müslümanlar, özellikle köle olanlar dayanamayacakları işkenceler görmüşlerdir.
Büruc Suresi
Mekke devrinin orta dönemlerinde puta tapanların işkencelerinin başlamasından sonra Büruc suresinin indiği düşünülmektedir. Surenin ismi ilk ayeti olan Buruc’la dolu göğe yemin edilmesi ayeti sebebiyle Büructur. Büruc kelimesi burç anlamına gelmektedir. Burada bahsedilen burç kelimesi takım yıldızı ve gezegenler biçiminde anlamlandırılmaktadır. Surenin temel konuları, Levh-i Mahfuz, Firavun ve Semud kavminin akıbeti, Uhdud ashabı ve Burçlardır. Surede Allah (C.C.) kudreti, Allah (C.C.) uğruna sıkıntı yaşayan kişilerin cennete gidecekleri, Müslümanlara zulmedenlerin ise kötü bir sonla karşılaşacakları aktarılmaktadır.
Surede bir kıssaya da yer verilmektedir. Uhud ashabı geçmişte yaşayan bir topluluktur ve peygamberlerine inandıkları için inanmayanlar tarafından birçok gazaba uğramışlardır. İnkarcılar tarafından iman edenlere reva görülen azaplardan birinin de onları ateş yanan bir çukura atmaları ve soğuk kanlı biçimde bu manzarayı seyretmeleri olarak anlatılmaktadır. Allah (C.C.) inanan kişilere reva görülen bu zulmü gerçekleştirenlerin cehenneme atılacağını Büruc suresinde bildirilmektedir. Sure toplamda 22 ayet olup, 109 kelime ve 459 harfle yazılmıştır. Bu sureden önce Şems suresi inerken, bu sureden sonra ise Tin suresi nail olmuştur. Bu surenin faziletleri ise yine Hz. Muhammed Sav efendimiz tarafından ve dönemin ileri gelen İslam alimleri tarafından bildirilmiştir.
Buruç Suresinin Faziletleri;
Bu sure yazılarak yeni doğan bir bebeğe asılırsa kolay ve rahat biçimde süt emer. Bebeğin sağlığı ve sıhhati yerinde olur.
Aynı şekilde hamile bir bayan için yazılıp boynuna asılırsa hamileliği süresince mahfuz olur sıkıntısız doğurur.
Sefere veya yolculuğa çıkacak olanlar Büruc suresinin 20 ile 22’inci ayetlerini 1 defa, 9 defa da Celcelutiye kasidesinde geçen “biyahin veya yuhin nemuhin esaliya veya aliyen yessir umuri bisaysalet” beyitlerini birlikte yazıp yanında taşır ve okursa Hak teala yolculuğunu salim kılar. Aynı şekilde yazılıp; Eve konması durumunda rızık ve hayır o evi istila eder, Allah (C.C.) o evi hırsızdan korur; Gemiye koyarsa batmaz, malının içine koyarsa ziyadeleşir; Hapsedilmiş kişi taşırsa Allah onu kurtarır; Başının üstünde taşıyan hamile kadının doğumu kolay olur.
Gammaz düşman , Hased ve Fitne şerrinden kurtulabilmek için Büruc suresi 10 kez okunur. Aynı şekilde 21 kez de okunabilir.
Bir tabağın içerisine Büruc suresi yazılıp Sarası olan hastanın hem üzerine hem de suya 3 ile 5 kez okunup su saralıya içirilirse biiznillah şifa bulur.
Bu sure abdestli bir biçimde yatağa girilip okunup uyunduğunda okuyan kişi sabaha kadar koruma ve muhafaza altında olur.
Düşmanı zalimi perişan etmek için bu surenin ebced değeri (211) kadar okumak düşmanın helakına sebep olur.
Yine saralı ve cinli kişilerin alnına ve göğsüne hayır hatemi yazılıp ayetelkürsi, saffat ilk 10 ayeti, bu sure okunup 12-20’nci ayetlerinde en az ayetleri 21 tekrar ile sureyi tamamlamak cinin yanmasına hastanın şifasına sebep olacaktır.
Yine bu surede 12 ve 20 ayetlerin sadece okunması sayesinde düşmanları ve zalimlerin helakı için yeterlidir.
Büruc Suresinin Okunuşu
Ves semâi zâtil burûc(burûci). Vel yevmil mev’ûd(mev’ûdi). Ve şâhidin ve meşhûd(meşhûdin). Kutile ashâbul uhdûd(uhdûdi). Ennâri zâtil vekûd(vekûdi). İzhum aleyhâ kuûd(kuûdun). Ve hum alâ mâ yef’alûne bil mu’minîne şuhûd(şuhûdun). Ve mâ nekamû minhum illâ en yu’minû billâhil azîzil hamîd(hamîdi). Ellezî lehu mulkus semâvâti vel ard(ardı), vallâhu alâ kulli şey’in şehîd(şehîdun). İnnellezîne fetenul mu’minîne vel mu’minâti summe lem yetûbû fe lehum azâbu cehenneme ve lehum azâbul harîk(harîkı). İnnellezîne âmenû ve amilus sâlihâti lehum cennâtun tecrî min tahtihel enhâr(enhâru), zâlikel fevzul kebîr(kebîru). İnne batşe rabbike le şedîd(şedîdun). İnnehu huve yubdiu ve yuîd(yuîdu). Ve huvel gafûrul vedûd(vedûdu). Zul arşil mecîd(mecîdu). Fa’âlun limâ yurîd(yurîdu). Hel etâke hadîsul cunûd(cunûdi). Fir’avne ve semûd(semûde). Belillezîne keferû fî tekzîb(tekzîbin). Vallâhu min verâihim muhît(muhîtun). Bel huve kur’ânun mecîd(mecîdun). Fî levhın mahfûz(mahfûzın).
Büruc Suresinin Meali
Burçlara sahip semaya andolsun. Ve vaadedilen güne. Ve şahit olana ve şahit olunana (görene ve görülene) (andolsun). Hendeklerin sahipleri helâk edildi. (İçi) yakıt dolu ateşin (sahipleri). Ki onlar, onun (ateşin) etrafında oturmuşlardı. Ve onlar, mü’minlere yaptıkları şeyleri seyrediyorlardı. Ve onlardan intikam almaları, Aziz ve Hamîd olan Allah’a îmân etmelerinden başka bir şey için değildi. O (Allah) ki, semaların ve yeryüzünün mülkü O’nundur. Ve Allah, her şeye şahittir. Muhakkak ki onlar, mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara işkence edip, sonra da tövbe etmemişlerdir. Artık onlar için cehennem azabı ve yakıcı azap vardır. Muhakkak ki âmenû olanlar (yaşarken Allah’a ulaşmayı dileyenler) ve amilüssalihat (nefsi tezkiye edici amel) yapanlar, onlar için altından nehirler akan cennetler vardır ve işte bu büyük fevzdir (kurtuluş ve şerefli bir ikramdır). Muhakkak ki Rabbinin yakalaması elbette çok şiddetlidir. Muhakkak ki O, ilk defa (yoktan var ederek) yaratır. Ve (sonra geri) döndürür. Ve O, Gafur’dur (mağfiret edendir), Vedûd’dur (çok sevendir). (O), Arşın Sahibi’dir, Mecid’dir (çok yüce ve şereflidir). Dilediği şeyi yapandır. Sana, o orduların haberi (kıssası) geldi mi? Firavun ve Semud (kavminin ordularının). Hayır, inkâr edenler, tekzip etmektedirler (yalanlama içindedirler). Ve Allah, onları arkalarından ihata edendir (kuşatmıştır). Hayır, O Kur’ân, Mecid’dir (yüce ve şerefli Kur’ân’dır). (O), Levhi Mahfuz’dadır.